12 Mayıs 2010 Çarşamba
Bir Martıyı Ağlattın Sen
bir martıyı ağlattın işte
bir çocuk garanti intihar eder artık
kütür kütür küfrediyor gece imanıma
bir yaprak kırılıp suya düşüyor
su yaralanıyor su kanıyor şelale!
ah nasıl titredim tensiz
bir piyanist büküldü sanki
kesişen ayrışık doğrular gibi
çarpışıverdim yüzünle. Yüzün
öyle düzgün suna bir elyazısı
yüzün yüzüme aksedince
yüzün ayna alnımda
yüzün uzun hüzünlü bir alınyazısı!
bitmemiş bir ömrün yalanısın
sen: kabuslarımın tabiri
çocukluğumun arta kalanısın!
öldüreceğim kendimi dudaklarınla
dudakların etle, şehvetle seferber
sen! bana inen son kutsal kitap
son fakir yatır
son aciz peygamber!
bir martıyı ağlattın işte
bir çocuk garanti intihar eder artık
Küçük İskender
23 Ocak 2010 Cumartesi
Lena Chamamyan'dan müthiş bir Ermenice türkü
sözleri
Sareri hovin mernem, hovin mernem, hovin mernem
im yari boyin mernem, boyin mernem, boyin mernem
Mi dari e çem deser
Desnoği yar açin mernem
Gaynerem ga çem garoğ, ga çem garoğ, ga çem garoğ
Lizsverem la çem garoğ, la çem garoğ, la çem garoğ
Mi dari e çem deser
Desnoği yar açin mernem
Gederi cur çem berum, cur çem berum, cur çem berum
Kez anidz lur çem berum, lur çem berum, lur çem berum
Çirni sirdit sarere
Ku seri yar zur çem berum
Gaynerem ga çem garoğ, ga çem garoğ, ga çem garoğ
Lizsverem la çem garoğ, la çem garoğ, la çem garoğ
Mi dari e çem deser
Desnoği yar açin mernem
sözlerinin anlamı bulduğum karıyla şöyle
dağların rüzgarına öleyim
yarimin boyuna öleyim
bir yıldır ki görmemişim
görenin gözüne öleyim
durmuşum gelemiyorum
dolmuşum ağlayamıyorum
bir yıldır ki görmemişim
görenin gözüne öleyim
sözleri
Sareri hovin mernem, hovin mernem, hovin mernem
im yari boyin mernem, boyin mernem, boyin mernem
Mi dari e çem deser
Desnoği yar açin mernem
Gaynerem ga çem garoğ, ga çem garoğ, ga çem garoğ
Lizsverem la çem garoğ, la çem garoğ, la çem garoğ
Mi dari e çem deser
Desnoği yar açin mernem
Gederi cur çem berum, cur çem berum, cur çem berum
Kez anidz lur çem berum, lur çem berum, lur çem berum
Çirni sirdit sarere
Ku seri yar zur çem berum
Gaynerem ga çem garoğ, ga çem garoğ, ga çem garoğ
Lizsverem la çem garoğ, la çem garoğ, la çem garoğ
Mi dari e çem deser
Desnoği yar açin mernem
sözlerinin anlamı bulduğum karıyla şöyle
dağların rüzgarına öleyim
yarimin boyuna öleyim
bir yıldır ki görmemişim
görenin gözüne öleyim
durmuşum gelemiyorum
dolmuşum ağlayamıyorum
bir yıldır ki görmemişim
görenin gözüne öleyim
CAN YÜCEL -SEVGİ EMEKMİŞ
Bunca zaman bana anlatmaya çalistigini,
Kendimi buldugumda anladim.
Herkesin mutlu olmak için baska bir yolu varmis
Kendi yolumu çizdigimde anladim..
Bir tek yasanarak ögrenilirmis; hayat, okuyarak,dinleyerek
degil.. Bildiklerini bana neden anlatmadigini, anladim..
Yüreginde ask olmadan geçen hergün kayipmis
Ask pesinden neden yalinayak kostugunu anladim..
Aci doruga ulastiginda gözyasi; gelmezmis gözlerden,
Neden hiç aglamadigini anladim..
Aglayani güldürebilmek, aglayanla aglamaktan daha degerliymis,
Gözyasimi kahkaya çevirdiginde anladim..
Bir insani herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdigi
acitabilirmis, Çok acittiginda anladim..
Fakat, hakedermis; sevilen onun için dökülen her damla
gözyasini, Gözyaslariyla birlikte sevinçler terkettiginde anladim..
Yalan söylememek degil, gerçegi gizlememekmis marifet,
Yüregini elime koydugunda anladim..
''Sana ihtiyacim var, gel!'' diyebilmekmis güçlü olmak,
Sana ''git'' dedigimde anladim..
Biri sana ''git'' dediginde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmis sevmek,
Git dediklerinde gittigimde anladim..
Sana sevgim simarik bir çocukmus, her düstügünde ziril ziril aglayan,
Büyüyüp bana sımsıkı sarildiginda anladim..
Özür dilemek degil, ''affet beni'' diye haykirmak istemekmis pisman olmak,
Gerçekten pisman oldugumda anladim..
Ve gurur, kaybedenlerin, acizlerin maskesiymis
Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmis
Yüregimde sevgi buldugumda anladim..
Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermis bir gün affedilmeyi,
Beni afetmeni ölürcesine istedigimde anladim..
Sevgi emekmis;
Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür birakacak kadar
sevmekmiş...
CAN YUCEL
Pablo Neruda-SON
Bu sözcükleri kanımla yarattım,
evet, acılarımla yarattım bu sözcükleri!
Anlıyorum sizi dostlar, her şeyi anlıyorum.
Benim olmayan sözcükler girdi araya,
anlıyorum sizi dostlar!
Havalanmak istiyormuşum gibi
kuşların kanatları, bütün kanatlar
imdadıma yetişti,
işte benim olmayan bu sözcükler
ruhumun bu karanlık esrikliğini kurtarmaya geldi.
Şafak,
sıkıntı düğümlerini boğazımda hiç
bu kadar sıkmadı sanki.
Yine de
kanımla yarattım, evet, acılarımla
bu sözcükleri. Yarattım onları!
Neşe için sözcükler yarattım
alev alev bir taçken yüreğim;
çivileyen acının sözcüklerini,
sizi kemiren içgüdüleri,
tehdit eden atılımları,
sonsuz istekleri,
acı kaygıları,
ak şemsiye çiçekleriyle dolu kırmızı bir toprak gibi
çiçeklenen ömrümü örten aşk sözcüklerini.
İçimden taşıyorlardı. Hep taşmışlardır.
Çocuk, acım çığlıktır
ve sevincimdir sessizliğim.
Daha sonra unuttular gözler
herkesin yüreğinin rüzgarıyla
süpürülen gözyaşlarını.
Şimdi söyleyin bana dostlar
nereye saklandığını
hıçkırıkların bu buruk öfkesinin.
Dostlar, nereye saklandığını sessizliğin,
hiçbir kulak, hiçbir bakış
kendisini suçüstü yakalamasın diye.
Sözcükler geldi ve bir şafak gibi
bastırılamaz yüreğim parçalandı onlar arasında,
asılarak uçuşlarına,
sürüklenip, çekilip kahramanca kaçışlarında,
terkedilmiş ve çılgın ve onlar altında unutulmuş yüreğim
ölü bir kuş gibi, kanatlarının gölgesinde.
Pablo Neruda
ÇİĞ TANESİ
Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim...
yokluğunu düşünüp
ağlamam da
mümkün
Geceyi seni düşünmeden geçirdiğimi
düşünmem de mümkün,
olamayacak her şey kadar... olabilmeside mümkün…
Yaprağa düşen çiğ gibi sabahın soğuğunda
bir çiğ tanesi koynumda...
Ne gelir elden
sevgim seni tutamadıysa.
Gece yıldız içinde
yüreğim o kadar karanlık...
Sen oradaydın
nasıl nasıl uzaklaştın?
Sen yoksa yok olmak için mi...
Hepsi bu...
Uzaklarda şarkı söylüyor biri.
Yüreğim dayanamıyor
oysa hayatın konusu
dayanmak üzerine...
Gözlerim arar o çiğ tanesini,
Yüreğim arar gökte karanlıkta sıcak gözlerini
ufacık gülümsemeni...
Neyse...
Ne uzundur unutuş, ne kısadır sevda
Onu böyle gecelerde kollarıma aldım çünkü
Yüreğim dayanamıyor o çiğ tanesine...
Belki bana verdiği son acıdır bu acı,
Belki son şiirdir,
kim bilir...
Ali Özbaş
20 Ocak 2010 Çarşamba
13 Ocak 2010 Çarşamba
Sarhoş Olun
Hep sarhoş olmalı. Her şey bunda; tek sorun bu.
Omuzlarınızı ezen, sizi toprağa doğru çeken Zaman’ın korkunç ağırlığını duymamak için durmamacasına sarhoş olmalısınız.
Ama neyle?
Şarapla,
şiirle
ya da erdemle,
nasıl isterseniz.
Ama sarhoş olun.
Ve bazı bazı, bir sarayın basamakları, bir hendeğin yeşil otları üstünde, odanızın donuk yalnızlığı içinde, sarhoşluğunuz azalmış ya da büsbütün geçmiş bir durumda uyanırsanız, sorun, yele, dalgaya, yıldıza, kuşa, saate sorun, her kaçan şeye, inleyen, yuvarlanan, şakıyan, konuşan her şeye sorun; “Saat kaç?” deyin. Yel, dalga, yıldız, kuş, saat hemen verecektir yanıtı size: “Sarhoş olma saatidir! Zamanın inim inim inletilen köleleri olmamak için sarhoş olun durmamacasına! Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz.”
charles baudelaire
Omuzlarınızı ezen, sizi toprağa doğru çeken Zaman’ın korkunç ağırlığını duymamak için durmamacasına sarhoş olmalısınız.
Ama neyle?
Şarapla,
şiirle
ya da erdemle,
nasıl isterseniz.
Ama sarhoş olun.
Ve bazı bazı, bir sarayın basamakları, bir hendeğin yeşil otları üstünde, odanızın donuk yalnızlığı içinde, sarhoşluğunuz azalmış ya da büsbütün geçmiş bir durumda uyanırsanız, sorun, yele, dalgaya, yıldıza, kuşa, saate sorun, her kaçan şeye, inleyen, yuvarlanan, şakıyan, konuşan her şeye sorun; “Saat kaç?” deyin. Yel, dalga, yıldız, kuş, saat hemen verecektir yanıtı size: “Sarhoş olma saatidir! Zamanın inim inim inletilen köleleri olmamak için sarhoş olun durmamacasına! Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz.”
charles baudelaire
Kaydol:
Yorumlar (Atom)